13. Sayfa - Bölüm 1
Saat sabah 05:47.
İstanbul’da eski bir matbaanın alt katında, paslı mürekkep kokusuyla boğulan bir odada, tek başına yanan bir ışık. Cansız bir beden — yazar Nihal Tekin. Kanı henüz kurumamış, elleri daktilosuna son kez dokunmuş gibi duruyordu. Ve en tuhafı: Masasının üzerinde açık duran sararmış bir defterin tam ortasında yazan tek bir cümle:
“13. sayfaya kadar herkes masumdur.”
Komiser Harun Tan, olay yerine geldiğinde hiçbir şey söylemedi. Gözlerini cesetten çok, o cümleye dikmişti. Sanki onu daha önce görmüştü. Ama nerede?
Elif Kara, adli belge incelemeleri konusunda genç yaşına rağmen ün salmış bir uzmandı. Olay yerine çağrıldığında dosya daha “şüpheli ölüm” kategorisindeydi. Ama Elif, deftere dokunduğu anda bir şey hissetti. Bu, rastgele yazılmış bir cümle değildi. Yazı tipi eskiydi ama mürekkep yeni. Ve sayfa numaralandırılmıştı — ama sadece “13” yoktu. Atlanmıştı. Bilerek mi?
Elif, defteri dikkatle çantasına koyarken Komiser Harun’a döndü:
“Bu, sadece bir cinayet değil. Biri bize oyun oynuyor.”
Harun’un sessizliği, Elif’in içini ürpertti. Çünkü adam cevap vermek yerine cebinden kendi cüzdanını çıkarıp, içinden yıllar önce çekilmiş bir fotoğrafı gösterdi. Fotoğraftaki kadın… Nihal Tekin’di.
“Ben onu tanıyordum,” dedi Harun.
“Ve 13. sayfa, bizim hikâyemizin de ortasında kayboldu.”